16 Temmuz 2017 Pazar

NASIR 2

Hiç dinmeyen bir göğüs ağrısı
Yutkunup yutkunup hapsedilen sözcükler
Dudaklarda kaç üzüntünün çatlağı
Dokunma sakın artık
hayaller yumuşak
duyguların nasır

NASIR

Her solukta içini tırmalayan yangı
Yürekte duyduğun o her zaman ki kuruluk
Susadın sanırsın çok
Bir  yudumlamaya gör
için üşür
sen yanarsın

5 Aralık 2012 Çarşamba

Mum


Siyah siyah gibi davransa
Beyaz, beyazlığını hatırlasa
Bulutsuz yağmurlar çökse üstüme
İnce ince fidanlarımı sulasa

Bir mum gibi yansam
Dokunduğum yeri aydınlatsam
Eridikçe büyüse hep ışığım
kokusuna bağlansa sorularım
ve gökyüzüne uzanıp sussa
içimi kavuran alevimin korkusu

Uyanış



Süzülüp de can sıkıntısından
günler yuvarlanır  hep
Hiç fark etmezsin.
 
Ne kavuşan olursun
ne terkeden
Taşa dönüşür düştüğünde yere gözyaşların
İçinde çoğalan sellerden
boğulur sonra boş kalan gözlerin
Sen yine hiç fark etmezsin.

İki tarafı keskin bir hançerdir
ve uysal bir şimşektir hayaller
Sessizce bedenini deler geçer
Biraz üşürsün
ama sen yine fark etmezsin

Sonunda kış kaplar her yanı
çırılçıplak gerçekle kucaklaşır sözler
Dumanlar tüter düşlerin kavrulduğu yerden
Can sıkıntın, sıkılan bir ip gibi gitgide
daha yürümeyi öğrenmeden
gömer yuvarlanan günlere beline kadar
Sen yine de hiç fark etmezsin.